15 Ekim 2010

Su hakkında okuduğum..

Suların en yumuşağı nehir suyu olup, şiddetli kayaların ve taşların üzerinde akanı en makbuldür.
Boruda bekleyen suyu değil akan suyu içmek şifalıdır.
Suyun yemeklerden 2-3 saat sonra veya önce içilmesi yararlıdır.
İştahı olmayanlar, sıcak kanlılar yemek sonuna doğru yudum yudum su içebilir.
Su; aç karnına, terliyken, cima ettikten, hamamdan çıktın sonra ve meyve üzerine içilmemelidir.
Bilhassa soğuk su içmek zararlıdır.
Suyu, çocuğun meme emmesi gibi emerek üç nefeste içmeli, her nefeste 3 yudumdan çok içilmemelidir.
Suya ayakta içmek hatalı ve tehlikelidir.
Suyu severek, isteyerek içersek kozmik boyutu değişir. kozmik su olur.
Bütün meyveler hamur işleri tek başına yenilmeli, yemeklerle beraber asla yenmemeli, yemeklerden önce veya sonra yenmelidir.
Kaynak: Prof. Dr. Ahmet Maranki

Yukarıdaki metni okuduğumda özellikle ayakta içmek tehlikelidir kısmı ve suyun kozmik boyutu kavramına takıldım. Önce ilki; nasıl bir tehlikeden bahsediyoruz?  İki işi aynı anda yapamayanlar... Siz hiç denemeyin o zaman...
Günümüzün süslü kelimelerinden biri: Kozmik! Sanki uzayda koloni kurduk da beni arkada unutmuşlar gibi hissediyorum. Bu kelimeyi duyunca...
Kozmik boyut kavramını son zamanlarda daha fazla duymaya başladık. Su aslında canlıymış, iyileştirme gücüne sahipmiş gibi açılımlarını da okuduk. Kozmik detoks olayına hiç girmiyorum; içinde lavman da var... Doğal yaşamak güzel ama zorla bedene böyle bir işkence yapmak bana çok uzak! Sağlıklı olabildikten sonra 10 yaş daha yaşlı olayım da böyle kendime zulmetmeyeyim...
En azından suyun iyi bir sakinleştirici olduğunu söyleyebilirim. Yüzmek, duş almak, kana kana su içmek. Hepsi çok işe yarıyor....
Bir taraftan da suyun tükenme ihtimali beni korkutuyor. Zaten dünyada temiz suya erişemeyen milyonlar var. Onları da düşünerek daha dikkatli kullanalım derim.
 Sususuzluğu sudan başka hiçbir şey gidermiyor. Değerini bilin, için doya doya...

Hiç yorum yok: